Nasıl olsa beklenen anlar ulaştığında şu ana, saracak zümrüt yastıkları "çalınacak korkusu". Bir silsileler dalaveresi hiç olmadığı kadar kuşatacak çevreyi.
Belki şimdi ormanlar eksilmiş kuşlarla eriyor olabilir. Fakat her şey devinim halindedir. Büyük silkinmeye dek meydan insanındır. İnsanın zulmü gizlidir. Gizli kalmak güvende kalmaktır. Gün saklanma günüdür. Sürüleri güden bu güdüdür. Kurnazca yalpalayıverelim gizli kalmak uğruna sağa ve sola bu sebeple. Saklanan kişinin kazanan kişi olacağına inancımız, korkumuzdan beslensin, hep olduğu gibi.
O ince şafak doğmadan, ben ölecek miyim bilmiyorum. Deniz bilmiyor dalgalarını nereye vursun. Bulut bilmiyor dumandan nereye kaçsın. (Bulut ve duman farklıdır.) Güneş bilmiyor kimin yüzü değer üzerine doğmaya. Kimse suçlu değil, hayvanız bizler. Öbür adımızdır "En yörüngesizler".
İnsan doğayı kendine borçlu gördü. Taş ve toprak ve su ve gök ve hava, yolları inşa edilmiş sömürgelerdir artık. Su ne güzeldir halbuki. Göl ne değerlidir, insansız göl. Hele ki şimdi : ancak bir elin parmakları kadar sayılı günlerde uğrayabilirken bir göle. Bize "borcu olan" göllere.
Gelmez içimden sunmak şefkatli bakışlar hiç
Artık önü alınamaz imkansızlıktadır çünkü iyi niyetim.