* Merhaba Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî. Bir sorum var. Dışarıya verdiğimiz 'izlenim' leri kimse hesaba katmamış anlaşılan.
Ya ben göründüğü gibi olmayan biri gibi görünüyorsam?
Paradoks 1
Paradoks 2
Görünüşüm yine göründüğü gibi olmayan biri olduğum izlenimini veriyor diyelim. Bu kez eğer ben karakter olarak göründüğü gibi olan biriysem, göründüğü gibi olmayan biri olacağım demektir. Yani göründüğüm gibi biri olduğum için göründüğüm gibi biri olamıyorum.
Yukarıdaki paradokslar görece yüzeysel. Esasen zorlayıcı bir kısım yani bu paradoksların bir alt katmanı var, onu kurmaya çalışıyorum. Bir eşik var, 'çıt' ediyor ve önermeler dipsiz kuyulara dönüyor. Gestalt'ın figure-ground kuramına bir selam çakalım. Tıpkı değişmeli olarak birbirine bakan iki siyah yüz veya aradaki beyaz şamdanı algılayabildiğimiz o meşhur görselde olduğu gibi, ince bir farkındalık ile paradoksun alt katmanına ulaşmak mümkün.
___________ Bu kısımdan sonrası muğlak bir karmaşa izlenimi verecektir. ___________
(Karmaşa zaten kendi içinde net olmayan bir bütünlük. Bu da fazladan karmaşa.)
Kısaca söz etmek gerekirse, 'göründüğüm gibi olduğum izlenimini veriyorsam ve göründüğüm gibi biri değilsem' noktasında kriz çıkıyor. Çünkü göründüğüm gibi olmak, dışarıya izlenimini verdiğim gibi olmaksa, asla göründüğüm gibi olamayacağım demektir. Tersine düşünülürse göründüğüm gibi olmayan biriyken aynı anda dışarıya göründüğüm gibi olduğum izlenimini verebiliyorum. İnsanlar beni "o kendi gibi biridir" diye algıladıkları anda beni göründüğüm gibi biri sanıyorlar demektir. Onlara göründüğüm gibi biri olarak görünüyorum. İçimde de, göründüğüm gibi olmayan biriyim. Öyleyse göründüğü gibi olmayan biri olarak dışarıya görünmeliyim. Bu aşamada da göründüğüm gibi biri olacağım. Öyleyse ben neredeyim ?
'Göründüğü' üzere bu tabaka için kelam ve lafz henüz yetersiz. Hele ki söz konusu yazılı anlatım olunca. şimdilik bu aşamayı donduruyorum. Hazırlıkları yapıldıktan sonra tekrar düzenlenecektir.
-fin