1 Şubat 2020 Cumartesi

Her şeyi yutan Martı

Martıya ismini veren "seagull" tamlamasının içinde yer alan "gull" sözcüğü, bir temel anlamdan dallanan iki anlama sahiptir.

İlkin 16.yy'da beliren kullanımı, 'kendisine fırlatılan her şeyi yutan' demektir. Daha sonra "gull" sözcüğü metaforik olarak genişlemiş ve her lafa inanan yani yutan insan eşlenimiyle "ahmak, kolay kandırılabilen" anlamlarını kazanmıştır. Tabi semantik dallanmanın hiyerarşisi tartışılsa da bildiğimiz şey, etimolojide anlam genişlemeleri konusunda ilk olarak daima somut anlamların soyutlara öncülük ettiğidir. Martı kuşunun (seagull) pek çok şeyi yutması, yemesi bundandır.



Hatta midesinden en fazla çöp çıkan kuş türü de martıdır. Çünkü ayırt etme becerisi azdır. Ancak tüm bunlara rağmen martı harika bir hayvandır. Neden mi ?

Çünkü beynini martı midesine çeviren insan bile bu kuştan bir ders çıkarabilir.



-gak (martı sesi neydi yahu?)

1 yorum:

İnsan

Öğrendikleri ve ezberleriyle burada.
“I think... if it is true that there are as many minds as there are heads, then there are as many kinds of love as there are hearts.”
― Leo Tolstoy, Anna Karenina

“The mind is not a vessel to be filled, but a fire to be kindled.”
― Plutarch

“Your mind is working at its best when you're being paranoid. You explore every avenue and possibility of your situation at high speed with total clarity.”
― Banksy

“The face is a picture of the mind with the eyes as its interpreter.”
― Marcus Tullius Cicero

“Biology gives you a brain. Life turns it into a mind.”
― Jeffrey Eugenides